Çevre temizlik vergisi uzun yıllardır uygulanarak vatandaştan Belediye veya Su faturaları üzerinden tahsil edilir. Belediyeler'in çevre temizlik faaliyetlerinden yararlanan herkesten tahsil edilir.
Burada Belediyeler Konut - işyeri grup ayrımlarını belirler, kullanılan su tonaj üzerinden belirlenebilen oranlar ile tarife tutarı oluşur ve tahsilini yaparlar.
2010 yılına kadar alışkın olduğumuz bu vergiydi, ancak 2010 yılında Evsel katı atık vergisi çıkınca herkes ne olduğunu anlamaya çalıştı, Kanun çıkarıcılar birbirlerinden farklılıkları var deseler de her iki vergi kalemi de aynı noktayı işaret ediyordu, Belediyelerin verdiği temizlik faaliyetleri yani kısaca çöp vergisi.
Her yıl uygulama uzatımına gidilerek 2019 yılına kadar geldi bu vergi, ancak Ülkemin vatandaşlarının yarısından fazlasının bu vergiden haberi olmadığı gibi, bir çok Büyükşehir Belediyesi ve ilçe Belediyeler hala bu vergiyi tahsil etmemekte ki Sayıştay denetlemelerinde raporlara yazıldığı halde. Uyum süreci olarak geçen bunca yıl sonunda uygulanmayan Şehir ve İlçe vatandaşları şanslı, yaşadığım kent İzmir de ise ilk gününden bu güne tahsil edilmeye devam ediyor.
İşin magazin tarafı ise sürekli haber ve gazetelerde gördüğümüz Belediyelerin yüksek maliyetli Temizlik ihalelerinin bedeli bu vergi ile Halk'a yansıtılmış olması.
Biz bu vergi tutarı ile aslında hangi kalemleri ödüyoruz, açıklamaya çalışayım;
Hizmet etmek için oy isteyen, vatandaşa hizmet için geliyoruz diyen Sayın Belediye Başkanı'nın ve ekibinin,
her yıl Çöp toplama hizmeti karşılığı çıktığı ihale bedelinin tamamı,
çöp toplama hizmetinde çalışan temizlik işçilerinin, maaş - prim - tazminat dahil tüm tutarları,
çöp konteyneri, çöp kutusu satın alımları, bunların bakım ve onarımları, aşınma payları dahil tüm tutarlar,
temizlik müdürlüğü masa başında oturan personellerin ücretleri,
temizlik müdürlüğünde kullanılan araçlar, yakıtları, bakım ve onarımları dahil tüm tutarlar,
bu hizmeti verirken kullandıkları elektrik, su, telefon, internet tutarları,
ve son olarak, yanlış hesaplama yapıp zarar etmeyelim diye düşündüklerinden çıkan maliyete ilave edilen maliyetin %10'u da bu tutarların içerisinde.
ama bitmedi daha Büyükşehir belediyesi var, bertaraf tesis işletilmesi, çöpün imhası gibi masraflarının bedellerini de ödüyoruz.
Diğer taraftan Vergide eşitlik ve adalet bu vergi kalemi için çok uzak ifadeler.
Örneklemeye çalışayım;
"Su faturası üzerinden tahsil edilir" ibaresi nedeniyle su aboneliği bulunmayan işyeri veya konutlardan tahsilat yapılamadı.
"Uyum Süreci" sağlanamadığını belirten şehir ve ilçe belediyelerinde hiç tarife hazırlanmadı ve tahsil edilmedi.
"Kayıp ve Kaçak" konut ve işyerleri için, seçimde başımıza dert almayalım diye uğraşmayan Belediyeler, kayıtlı olmayan bu "Kaçak" konut ve işyerlerinden tahsilat yapamadı.
Dolayısıyla aynı sokak içinde bulunan 2 marketten biri ödeme yapmadı. Diğeri "Kaçak" olmadığı için vergiyi ödemek zorunda kaldı.
Kendi ilçesine ait Konut-İşyeri-Vatandaş bilgi havuzu olmayan, "Kaçak" yapılaşmanın önüne geçmemiş Belediyeler kısacası sadece "Kayıtlı" vatandaştan bu vergiyi alabilmektedir.
"Kirleten Öder" ilkesi ise en fazla tartışılır konu olmalıdır aslında. Nereden biliyorsun ne kadar kirlettiğimi? Amsterdam, bu verginin oluşmasında ki en büyük yazılı kaynak ve uygulama örneği olmuş ancak orada her konut ve işyerinden kilo ile tartarak toplanan çöp için bir bedel çıkarılır ve geri dönüşüm var ise bu bedelden düşülür. oysa bizde 2 mahallede tek bir çöp bidonu var!
Yine bu ilke esas alındığında 6 ay yazlık 6 ay kışlık yaşayanlar için de durum sıkıntılı çünkü her iki yer için de yıllık ödeme yapıyorlar. Oysa alınmayan hizmetin vergisi olmaz diye de bir kuralımız var.
Bu vergi kalemi ile ilgili gelinen bu süreçte çok fazla sayıda Dava ve itiraz konusu var, Vatandaşın kazandığı dava sayısı da az değil.
Evsel katı atık toplama bedeli'ne yargı freni
Evsel Katı Atık Vergisine yargıdan iptal
Bu vergi yasal değil